İlişkilerde Sağlam Limanımız: Güvengenlik
- Burçak Kurtcan
- 7 Şub 2024
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 12 Mar 2024
İlişkiler, yaşamımızın olmazsa olmaz birer parçasıdır. Birçok ihtiyacımızı sosyal bağlar kurarak karşılarken, ilişkilerimizde başlatma, sürdürme ve sonlandırma gibi çeşitli döngüler yaşarız. Bu döngülerin merkezinde ise güvengenlik kavramı bulunmaktadır. Bu yazıda, kişisel deneyimlerimden yola çıkarak özellikle bireyle psikolojik danışma süpervizyonu sürecinde sıkça karşılaştığım bu önemli kavramı ele alacağım.
Voltan (1980) güvengenliği, başkalarını küçük görmeden, onların haklarını yadsımadan bireylerin kendi haklarını koruyabilmeleri için geliştirilen bir çeşit kişiler arası ilişkiler biçimi olarak tanımlamaktadır. Bunu daha da somutlamak için bir örnek verebiliriz. Romantik bir ilişkiyi, seyir halinde olan bir tekneye benzetebiliriz. İlişki, tekne gibi dalgaların üstünde yüzen, zaman zaman sakin, zaman zaman dalgalı sularda seyreden bir gemidir. Güvengenlik, bu seyirdeki teknenin sağlam direğidir ve ilişkinin dengesini korur. İlişkide yaşanan problemleri açık ve net ifade etmek dengenin korunmasını sağlar.
Örneğin, bir çift arasında güvengenlik eksikliği, ilişkinin dalgalı sularda seyretmesine neden olabilir. İlişkide bir problem veya anlaşmazlık olduğunda, partnerlerden biri veya her ikisi de duygularını ifade etmekten kaçınabilir. Bu durumda, ilişki, tekne gibi dengesini kaybeder ve dalgalı sularda sarsılarak ilerler. Partnerler arasında açık ve sağlam iletişim olmadığı için, sorunlar çözülemez hale gelebilir ve ilişki giderek daha fazla zarar görebilir.
Güvengenliğin olmadığı bir diğer durum ise, bir partnerin diğerini küçümseme veya haklarını göz ardı etme durumudur. Bu durumda, ilişki, birinin baskı altında olduğu veya ihmal edildiği bir ortam haline gelir. Teknenin direği sağlam olmadığı için, ilişki dengesiz ve güvensiz hale gelir.
Güvengen davranışın en temel mesajı şudur: Düşündüğüm şey budur. Hissettiğim şey budur. Bu mesajlar partnerler arasında üstünlük kurmaya çalışmadan kişinin kim olduğunu ifade eder. Güvenlik itaati değil, saygıyı içerir. Partnerini dinleyerek, müzakere ederek ilişkisini sürdüren kişiler kazan-kazan ilişkisini benimserler. Kendi duygularının sorumluluğunu kabul ettiği ben mesajları kullanmak, açıklayıcı ifadeler seçmek, kendisi ve partnerinin eşit olduğunun farkındalığını göstermek, rahat ve dik bir beden duruşunu benimsemek, normal ses tonunda ve samimi yüz ifadeleriyle konuşmak güvengen davranan partnerin başlıca özellikleridir diyebiliriz.
Peki, güvengen davranışlar sergilememizi engelleyen faktörler var mıdır?
Bu engellerden bazıları, çoğu insanın güvengen davranmaktan korkması ve buna hakkının olmadığı inancının yanı sıra kendisini nasıl etkili ifade edebileceğini bilememesinden kaynaklanabilir.
Neden bazı insanlar güvengen davranmaya hakları olmadığını düşünür?
Bazı insanlar güvengen davranmaktan korkabilir veya buna hakkı olmadığını düşünebilirler. Bu düşünceler genellikle çocukluktan itibaren içselleştirilen mesajlardan kaynaklanabilir. Bu konuyla ilgili birçok araştırmada anne-baba tutumlarının güvengenlik ile ilişkili olduğu bulgusu yer almaktadır.
Örneğin, bir misafirlikte sıkıldığını, artık evine gitmek istediğini söyleyen bir çocuğu düşünelim. Bu çocuğa eve döndüklerinde anne babasının bu şekilde davranmamasına dair uyarıda bulunduğunu varsayın. Bu mesajlar, çocuğa çeşitli sosyal ortamlarda nasıl davranması gerektiğine dair bazı düşünceler oluşturmasına katkıda bulunabilir.
Çocuk, herhangi bir gerekçeyle kendi duygu ve düşüncelerini açık bir şekilde ifade etmemesi gerektiğini düşünebilir. Bu ve buna benzer olaylarla birlikte, çocuk çevresindeki yetişkinlerden gerçek düşüncelerini saklamasına dair mesajlar almış olur. Aynı şekilde kendini nasıl iyi ifade edebileceğini de yaşantılar yoluyla geliştirebilir.
Özetleyecek olursak, araştırmalar tüm engellere rağmen güvengenliğin öğrenilebilir olduğunu ve bu amaçla yapılan güvengenlik eğitimi çalışmalarının da başarılı sonuçlar verdiğini göstermektedir. Eğitim ortamında öncelikle okul psikolojik danışmanları kendilerini ifade etmekte zorlanan öğrencilere uygun güvengenlik becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yapabilir. Bunun yanı sıra güvengen davranmanın önündeki engellerin önemli ölçüde düşüncelerle bağlantılı olmasından dolayı, güvengen davranışların geliştirilmesine yönelik bilişsel davranışçı terapi de tercih edilebilir.
Umuyorum ki, bu yazı, güvengenliğin değerini anlamanıza ve ilişkilerinizde bu önemli kavramı daha fazla gözetmenize yardımcı olur. Sağlıklı ve mutlu ilişkilerle dolu bir hayat dilerim.
Sevgiyle kalın!
Kaynakça: https://www.researchgate.net/publication/321659799_Kisiler_arasi_iliskiler_ve_iletisimde_guvengenlik
Not: Bu yazım Akdeniz Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Topluluğu'nun dergisi olan Pandora'nın şubat sayısında yayımlanmıştır.
Comments